ben dedikçe bende olursun Biz dersen hep önde olursun

By : madmaxtr

Published On: 2014-04-05

431 Views

11:06

Karaya oturmuş varlığımız Çürümeye bırakmışız çaresiz, ümitsiz. Gayreti besleyen gözyaşından nasibimiz yok!
“Bu Kur’ân, hüzünle inmiştir, okurken ağlayın, ağlayamıyorsanız ağlar gibi yapın!”{Kenzü’l-Ummal, I, 609.} diyor ya, riyayı yasaklayan dinin Peygamberi, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-...
Gözyaşını çağırın, istinbat edin derin kuyularınızdan, çekin çıkarın; bırakmayın elden ki, gözleriniz kurumasın!.. Unutmayın ağlamayı…
“Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı oldu. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki onlardan ırmaklar fışkırır...”{Bakara74}
Kendi irâde ve ihtiyarı ile, bilerek isteyerek ağlamanın yollarını aramak her gün… Teheccüdde istiğfar, niyaz… Çocukluğumun güzel insanları sohbette ağlamaya başlayanları “Seherde! Seherde!” diyerek hayra kanalize ederlerdi. Yönlendirilecek gözyaşları varmış o vakitler…

Ağlamaya vakit yok, öyle ya, ortam yok! Ne zaman ve nerede sesimizi koyuverip ağlayabiliriz?

Çok sevdiğim dost câmilerden birinde,sessizliğin devâsında iken bir amca gelmişti câmiye. Namaz için hazırlanırken bir ara, kubbeye bakmış ve benim de kısa bir şaşkınlıktan sonra kendisine uyduğum şeyi yapmıştı. Ne görmüştü kubbede? O renk cümbüşünün ötesinde ne vardı, onu bu derece duygulandıran? Hıçkıra hıçkıra, sarsıla sarsıla ağlamıştı bir müddet; öyle, elleri önünde bağlı.
Bir hoşça niyâz ile ince ince gözyaşı dökmek yakışıyor Hakk’ın âşıklarına…