HİCAZ (KÂR-I NÂTIK) br Solist: Elif Ömürlü Uyar br Sazlar: br Klasik Kemençe; Lâle Akay Umul br Ney: Hüseyin Özkılıç br Tanbur: Hulûsi Babalık br Kudüm, Bendir: Vasfi Emre Ömürlü br br 4 Mayıs 2013 Cumartesi saat: 15.00 br Millî Kütüphâne Konferans Salonu Bahçelievler Ankara br br Hicaz (peşrev); Beste: Refik Fersan br Kâr-ı Nâtık: Beste: Prof. Dr. Zeki Atkoşar br (Y. Mimar İ.Aydın Yüksel'e) Armağan br br Dâim gözün aydın ola ey hemdem-i canım br Dil seyri bu cân içre hicaz semtine düştü br Nikrîz okuyup âh ile yükseldi figânı br Yâr vechini gördükde niyaz semtine düştü br br Sûzinâk eyler figânın perde perde âşıkân br Sine pür-hûn, çeşm giryan seyreder âvâre-vâr br Ney hicazkâr seyri tutmuş şevk ile cûşa gelip br Cân u dil ol şîvekâr seyrinde kalmış bî-karâr br br Bezm-i uşşâka varıp aşk ile âh etti gönül br Dem tutup seyrine ney, aşkı penâh etti gönül br Tercüman oldu derûn içre bayâtî güzeli br Bir nigâr damına düştükde günâh etti gönül br br Hüseynîdir huzurun ey dil-i bîçâre, hâmûş ol br Revandır seyrine can, ey dil-i âvâre, hâmûş ol br Muhayyersin, reh-i sevdada âzâde ve hürsün, âh br Nice efzûn ise derdin deme ağyâre, hâmûş ol br br Nevâsın gûş edip âhengine dem tuttu âşıklar br Açınca sîne-i pür-hûnu merhem tuttu âşıklar br Bir âh çekti segah devrinde âh tanbûr ile neyler br Nice bin âh u feryâd-ı demâdem tuttu âşıklar br br Hüzzâm okur üftâdesi aşkın, yine mahzun br Mahzun dolaşır, sinede dildâde hayali br Estikçe sabâ seyrine pervane gönüller br Bir bir uyanır âleme mestâne misâli br br Göründü gül gibi bâğ içre pâ-be-pâ bir seyr br Cihanı şevk ile devretti mâh-ı şevkefzâ br Açınca vechini bir perdeden cenan içre br Cemâl-i bestenigâr oldu aşikâr peyda br br Hevâ-yı dil nice isterse de seyrin bu devrânın br Şükür Allah'a ki nâgâh göründü evc-i istiğna br Ferahnak etti seyriyle gönül burcunda yârânı br Ne gam, vîrân ise kâşâne-i dünyâ ve mâfihâ br br Bir rast açar seyrinde tanbur perde perde yâr için br Gel gör gönül, her âşinâ, ağyar u yâr hayran düşer br Mahûr ile pür-şevk olur, bir şûh edâ, cûş u hurûş br Dilden dile, telden tele Türk ü Tatar hayran düşer br br Tâ be-seher söylemiş seyrini hanendeler br Her nefes aşk ehlinin başka imiş âlemi br br Aç kulağın nevbet-i yâr vurulur dembedem br Cân-ı cihandır hemen cân ü gönül mahremi br br Dîde-i dilden düşüp perde-i gayr akıbet br Oldu şükür vech-i yâr dâğ-ı derûn merhemi br br Her ne ki ağyar imiş yâr olur elbet Zeki br Yâr ile bulmuş isen seyre değer bir demi br br Böylece mahûr ile verdi karârın Mürîd br Özge edâ "Kâr" olur hem dil ü can hemdemi br br (Mustafa Tahralı İstanbul-Antalya 30.6.2011-30.7.