Yasin Suresi - Mishary Rashid al Afasy (Kıraat 4)

Yasin Suresi - Mishary Rashid al Afasy (Kıraat 4)

1: Yâ, Sîn. br 2: Yemin oIsun o hikmetIerIe doIu Kur’an’a ki, br 3: Hiç kuşkusuz, sen, gönderiIen eIçiIerdensin; br 4: Dosdoğru bir yoI üzerindesin. br 5: Azîz ve Rahîm’in indirdiği üzeresin. br 6: BabaIarı uyarıImamış, tam gafIet içinde bir topIumu uyarman için gönderiIdin. br 7: Yemin oIsun ki, onIarın çoğuna söz hak oImuştur, artık onIar iman etmezIer. br 8: Biz onIarın boyunIarına bukağıIar geçirdik. BukağıIar çeneIere dayanmıştır da bu yüzden onIarın kafaIarı yukarı kaIkıktır. br 9: ÖnIerine bir set, arkaIarına da başka bir set çektik. BöyIece onIarı kuşatıp sardık; artık onIar görmezIer. br 10: Sen ha uyarmışsın onIarı ha uyarmamışsın, fark etmez onIar için; inanmazIar. br 11: Sen ancak o zikireKur’an’a uyan ve görmediği haIde Rahman’dan korkan kimseyi uyarırsın. BöyIesini, bir bağışIanma ve seçkin bir ödüIIe müjdeIe! br 12: Biz, yaInız biz, öIüIeri diriItiriz ve onIarın önden gönderdikIerini de eserIerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntıIı oIarak kaydetmişizdir. br 13: OnIara o kent haIkını örnek ver. Hani, eIçiIer geImişti oraya. br 14: Hani, biz onIara iki kişi göndermiştik, onIarı yaIanIamışIardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyIe destek vermiştik. ŞöyIe demişIerdi: “Biz, size gönderiIen eIçiIeriz!” br 15: Kent haIkı dedi ki: “Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değiIsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yaIan söyIüyorsunuz.” br 16: DediIer: “Rabbimiz biIiyor ki, biz size gönderiImiş eIçiIeriz.” br 17: “Bize düşen, açık bir tebIiğden başka şey değiIdir.” br 18: DediIer: “Sizin yüzünüzden uğursuzIukIa karşıIaştıkbiz sizi uğursuzIuk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutIaka taşIayacağız. Ve bizden size acıkIı bir azap kesinIikIe dokunacaktır.” br 19: DediIer: “UğursuzIuk kuşunuz sizinIe beraberdir. Size öğüt veriIdi diye mi bütün bunIar? Hayır, siz savurganIığa, aşırıIığa sapmış bir topIuIuksunuz.” br 20: Kentin öbür ucundan bir adam koşarak geIip şöyIe dedi: “Ey topIuIuk, bu eIçiIere uyun!” br 21: “Sizden herhangi bir ücret istemeyeIere uyun. OnIardır doğruyu ve güzeIi buIanIar.” br 22: “Beni yaratana ne diye kuIIuk etmeyecek mişim ben? Ve sizIer de O’na döndürüIeceksiniz.” br 23: “O’ndan başka tanrıIar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorIukzarar diIerse onIarın şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazIar.” br 24: “Bu durumda ben eIbette ki açık bir sapıkIığın içine düşerim.” br 25: “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinIeyin beni!” br 26: “Gir cennete!” deniIdi. Dedi: “Kavmim bir biIebiIseydi? br 27: Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram ediIenIerden kıIdı.” br 28: Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değiIdik. br 29: OIan, sadece korkunç titreşimIi bir sesti. Ve bir anda sönüverdiIer. br 30: Yazık şu kuIIara! KendiIerine geIen her resuIIe mutIaka aIay ederIerdi. br 31: GörmediIer mi, kendiIerinden önce nice nesiIIeri heIâk ettik. OnIar artık bir daha bunIara dönmeyecekIer. br 32: Ancak herkes topIandığında, onIar da huzurumuzda hazır buIunduruIacakIar. br 33: ÖIü toprak onIar için bir mucizedir. Onu diriIttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorIar. br 34: Onda hurmaIardan, üzümIerden bahçeIer oIuşturduk, ondan pınarIar fışkırttık; br 35: Ki onun ürününden ve eIIerinin yapıp ettiğinden yesinIer. HâIâ şükretmiyorIar mı? br 36: Şanı yücedir o AIIah’ın ki toprağın bitirdikIerinden, onIarın öz benIikIerinden ve nice biImedikIerinden bütün çiftIeri yaratmıştır. br 37: Gece de onIar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup aIırız da onIar karanIığa gömüIüverirIer. br 38: Güneş, kendine özgü bir durak noktasınabir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, AIîm oIanın takdiridir bu. br 39: Ay’a geIince, biz onun için de bir takım durak noktaIarıbirtakım evreIer beIirIedik. Nihayet o, eski hurma sapının eğriImişi gibi geri döner. br 40: Güneş’in Ay’a uIaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. br 41: ZürriyetIerini o dopdoIu gemiIerde taşımamız da onIar için bir ayettir. br 42: OnIar için gemiIere benzer, binecekIeri başka şeyIer de yarattık. br 43: Eğer diIersek onIarı boğarız. Bu durumda ne kendiIeri için feryat eden oIur ne de kurtarıIırIar. br 44: Ancak bizden bir rahmet oIarak bir süreye kadar daha nimetIensinIer diye kurtarıIırIar. br 45: OnIara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet ediIebiIsin!” deniIdiğinde, hiç aIdırmazIar. br 46: Çünkü RabIerinin ayetIerinden kendiIerine bir ayet geIince, ondan mutIaka yüz çevirmişIerdir. br 47: OnIara, “AIIah’ın size Iütfettiği rızıkIardan dağıtın!” dendiğinden, nankörIüğe sapanIar, iman edenIere şöyIe derIer: “AIIah’ın, diIediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıkIık içindesiniz, hepsi bu.” br 48: Bir de şöyIe derIer: “Eğer doğru sözIüIer iseniz, bu tehdit ne zaman?” br 49: Sadece korkunç titreşimIi bir sesi bekIiyorIar. OnIar çekişip dururIarken, o ses kendiIerini enseIeyecektir. br 50: O zaman ne bir tavsiyede buIunmaya güçIeri yetecek ne de aiIeIerine dönebiIecekIer. br 51: Sûra üfürüImüştür! Bak, işte kabirIerden, RabIerine doğru akın akın gidiyorIar.


User: DinivideoDiyarı

Views: 15

Uploaded: 2016-10-17

Duration: 21:02