p Mehmet Özmen  yeniakit.com.tr p br pSosyal Bilimci Prof. Dr. Bilal Sambur, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin üzerinden geçen üç yılı yeniakit.com.tr’ye değerlendirdi. Prof. Sambur, “Türkiye, 15 Temmuz’da büyük bir travma ve şok yaşadı. Yaşanan travmanın etkileri bugün de devam ediyor.” dedi.p br pTürkiye, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün hain darbe girişimine sahne olmuştu. 251 vatandaşın şehit olduğu, 2 bin 194 kişinin de yaralanarak gazi olduğu darbe ve işgal girişiminin toplumu verdiği zarara ilişkin Sosyal Bilimci Prof. Dr. Bilal Sambur, yeniakit.com.tr’ye önemli açıklamalarda bulundu.p br “FETÖ’nün devleti nasıl mafyalaştırdığına şahit olduk” br p15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminin Türkiye tarihinde büyük bir travma ve büyük bir şok yaşattığına dikkat çeken Prof. Dr. Bilal Sambur, “15 Temmuz’u yaşamış bir millet olarak ‘15 Temmuz’u nasıl anlamlandırmalıyız?’ sorusu önümüzde büyük bir meydan okuma olarak durmaktadır. 15 Temmuz’da her şeyden önce ilk defa hem toplumsal damarlarımızın hem devlet yapımızın derinliklerine din, ahlak ve eğitim kisveli sivil yapılı bir çetenin nasıl yerleştiğini, devleti nasıl mafyalaştırdığını, kendi amaçları için kullandığını ve sonradan da darbe yapmaya kalktığına şahit olduk.” şeklinde konuştu.p br “Bir daha yaşamamak için Türkiye yaşananlardan ders almalı” br pFETÖ’nün hayata geçirmeye çalıştığı darbe ve işgal girişiminden Türkiye’nin ders çıkarması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Bilal Sambur, şöyle konuştu:p br p“Bu acı tecrübeden çıkarmamız gereken ders şu; her şeyden önce sivil ya da gayri sivil yapı ne olursa olsun din, ahlak, milliyet ya da başka hangi gerekçeler ileri sürerse sürsün insanlarımızı hiçbir şekilde hiçbir kapalı, kirli, karanlık yapıya teslim etmemiz gerektiğini, çocuklarımızı hiçbir şekilde hiçbir yapının eline bırakmamız gerektiğini hiçbir devlet içerisinde yapılaşan, örgütlenen devleti kendi amaçları için kullanan bütün yapıların artık sivil olmaktan, demokratik olmaktan çıkıp aslında çete ve mafya tarzı oluşumlar olduğu gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor.”p br “FETÖ örneğinden çok iyi ders alarak nerede yer almak istediğimizi sorgulamamız gerek” br p15 Temmuz gerçeğinden hareketle Türkiye’nin kendi kendini rehabilite etmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Bilal Sambur, sözlerini şöyle sürdürdü:p br p“15 Temmuz gerçeği bizim toplum olarak kendimizi dini, manevi, ahlaki, entelektüel, siyasal ve kültürel açılardan yeniden rehabilite etmemiz, yeniden kendimizi iyileştirmemiz gerektiği ve devlet yapımızı bu sağlıklı sosyal yapı üzerine bütün toplumu kapsayacak şekilde inşa etmemiz gerçekliğini ortaya koyuyor. Devlet, millet birlikteliği devletin ve milletin birbiriyle çatışamayacağı, millet kılığında devlete tuzak kurulamayacağı gerçeği - FETÖ örneğinde olduğu gibi- biz bu örnekten çok iyi ders alarak dünyadaki konumumuzu, 21. yüzyılda nerede yer almak istediğimizi yeniden değerlendirmemiz ve sorgulamamız gerekiyor.”p br “15 Temmuz travması henüz geçmiş değil” br pSosyal Bilimci Prof. Dr. Bilal Sambur, sözlerini şöyle tamamladı:p br p“15 Temmuz her şeyden önce millet ve devlet dışı bütün karanlık, kirli Kürt örgüt çete ve mafyalara dur demenin ve bir daha bunlara geçit vermemenin tarihi miladı olarak sürekli bilincimize kazınan bir tarih olarak kimliğimizin, tecrübemizin bir parçası haline gelmiş diyebiliriz. 15 Temmuz’un 3. Yıldönümünde 15 Temmuz travması geçmiş değildir. Hala insanlar korku içerisinde hala endişe içerisindedir. FETÖ’ nün içerimizden tamamen arındırıldığından insanlar emin değiller. FETÖ’ nün toplumsal ve devlet yapımızı hala kemirdiğine dair toplumun çok kesin bir şüphesi var. Tabi toplum yeni FETÖ’lerin bundan sonra olmayacağı konusunda da emin değildir. Toplum FETÖ’ye 15 Temmuz’da geçit vermedi. Ama ‘bir daha FETÖ olmasın, yeni FETÖ’ler çıkmasın’ demek de istiyor. Buna inanmak da istiyor. Ancak üzerinden 3 yıl geçmiş olmasına rağmen yeni FETÖ’lerin değişik şekillerde çıkabileceği endişesinin toplumun büyük kesimine hâkim olduğunu söyleyebiliriz.