Gözleriniz Madam (Sonsuza Dek Sophie) Molla Ahmet Tesla | Kemal Sayar

Gözleriniz Madam (Sonsuza Dek Sophie) Molla Ahmet Tesla | Kemal Sayar

Gözleriniz madam br gözlerinize bakıyorum da br sanki bir yangın yeri br yüzünüz talan edilmiş bir br imparatorluktan kalmış gibi, br bir şair oturmuş o iki kaşın arasına, br tüten dumana ve akan kana bakmaksızın br aldırmaksızın, br patlayan bombalara şiir söylüyor gibi br aslında aşktır en çetin meydan muharebesi br siz koşuştururken lise bahçelerinde br dilinizde goethe’den yarım yamalak ezberlenmiş iki dize br ve deri ceketinize yaslanmış yürürken yağmurda, br bir şairdim ben br kalbimi büyüten dumanlı odalarda br benim kalbim dumanlı odalarda büyüdü madam. br yalan yok! yalan asla olmayacak br çünkü aşkı üstünüze serpiştirip kaçan o yağmur br bir gün sizi de ıslatacak br bir gün sizde hüzünle bakacaksınız kalbimin içine br orada yenilenmiş bir şarklıyı göreceksiniz br biz şarklılar, yani Allah’a inananlar, oruç tutanlar br ve asla konuşamayacakları kızlara aşklananlar br hep yenildik! br farklı mağlubiyetlerden kuruldu bizim tarihimiz br diyorum ki vaktiniz varsa bu akşam…. br bizim yüzümüz kızarır madam söyleyemeyiz br biz uzaktan sevmelerde birinciyiz. br genç kızlara başlarımızı çevirip bir bakamayız br bir bakarsak usulca elimizden kayar br ve parçalanır kristal gençliğimiz br biz kristal gençleriz madam br kolayca tuz buz oluruz br -eve gitsem daha iyi br iyide benim o darmadağın halimi bırakıp nereye, br her gece saatlerce alıştırma yapıp da br bir tek sevda sözcüğü fısıldayamamanın sıkıntısı br aşksızlıktan solan bu cismi terk edip nereye gidiyorsun madam ? br merdivenlerden peşinizden koşup da br isminizi haykırmamayı size bakarken derinde br bir acıyla kıvrandığımı fark etmeden nereye … br bir gün yağmur yağsa br sırılsıklam o yağmurda ıslanacak br ve elinde sımsıkı tutuğu bir karanfille br gözyaşları,saçlarından sızan yağmurla karışacak br onun kapısının önünde duracaktı br onun kapısının önünde duracak br ve asla zile basmayacaktı br o kapının önünde saatlerce ağlayacaktı o sırada fonda br ”senin mavi gözlerinde” çalacaktı br sophie, sophie… br heyhat sophie gidiyordu br mağrur bir prenses gibi şairin kalbinden sürgün edilmişti. br sanki hilafet ilga ediliyordu. br saltanat sefalete mahkum edilmişti. br tarih yeniden yazılıyordu. br sen benim sürgünümsün sophie. br benim ülkem dağlık ve karanlıktır br dağların arasından bana bir yol vardır br o yolu yürümek zordur… br br sanki bir nüfus sayım günü sokaklar boşaltılmış br pardesülü bir adam br sırtında ağaçe vermiş br geniş bir dağın kenarında mızıka üflüyor br zaman zaman gözleriniz bir noktaya dikiliyor br uzak bir noktaya sabitlenerek br kendisine bir soru soruyor br cevabını bulmak için br uzun uzun düşünüyor br ve ışıldayarak cevabını mırıldanıyor br bir gün oda güzlerinizdeki bu ışıltıyı keşfederde br ve elini kalbine deydirdiğinde br içinde cereyan eden br o yoksun aşkını tanımlar o şarklıyı keşfederse br yazacağı ilk şiire adını verecek br sonsuza dek Sophie.


User: Molla Ahmet Tesla

Views: 98

Uploaded: 2022-08-28

Duration: 05:18

Your Page Title