Kalem Suresi سورة القلم Okunuşu ve Anlamı _ Salah Bukhatır

By : Muhammed Zeki Ceylan

Published On: 2021-04-01

8 Views

06:14

#ഇസ്ലാം​ #இஸ்லாம்​ #이슬람교​ #อิสลาม​
Kalem Suresi Okunuşu Korece, Malayalam, Thai, Tamil ve Türkçe Anlamı,
한국어, 말라 얄 람어, 태국어, 타밀어 및 터키어 의미의 칼렘 암송 장,
കൊറിയൻ, മലയാളം, തായ്, തമിഴ്, ടർക്കിഷ് അർത്ഥങ്ങളിൽ സൂറ കലാം പാരായണം,
கொரிய, மலையாளம், தாய், தமிழ் மற்றும் துருக்கிய மொழிகளில் சூரா கலாம் பாராயணம்,
ความหมายของการอ่านปากกาในภาษาเกาหลีมาลายาลัมไทยทมิฬและตุรกี,
การอ่านและความหมายของอัลกุรอาน,
குர்ஆனின் வாசிப்பு மற்றும் பொருள்,
ഖുർആനിന്റെ വായനയും അർത്ഥവും,
꾸란의 읽기와 의미,
Kuran Okunuşu ve Anlamı ,
Kalem Sûresi
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir.
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin. ﴾1-2﴿ Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır. ﴾3﴿ Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin. ﴾4﴿ Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler. ﴾5-6﴿ Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi daha iyi bilir. O, hidayete erenleri de daha iyi bilir. ﴾7﴿ O halde yalanlayanlara boyun eğme. ﴾8﴿ İstediler ki, yumuşak davranasın, böylece onlar da yumuşak davransınlar. ﴾9﴿ Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme. ﴾10-14﴿ Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, "Öncekilerin masalları!" der. ﴾15﴿Yakında biz onun burnunu damgalayacağız. ﴾16﴿ Şüphesiz biz, vaktiyle "bahçe sahipleri"ne belâ verdiğimiz gibi, onlara (Mekkeli inkarcılara) da belâ verdik. Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi. ﴾17﴿ (Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. ("İnşaallah" demiyorlardı.) ﴾18﴿ Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı. ﴾19﴿ Böylece bahçe, (anızı) yakılmış toprağa döndü. ﴾20﴿ Derken, sabahleyin birbirlerine, "Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin" diye seslendiler. ﴾21-22﴿ Bunun üzerine, "Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yola koyuldular. ﴾23-24﴿ (Yoksullara yardım etmeğe) güçleri yettiği halde (böyle söyleyerek) erkenden yola çıktılar. ﴾25﴿ Fakat bahçeyi o halde gördüklerinde, "Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!" dediler. ﴾26﴿ (Gerçeği anlayınca da), "Hayır, meğer biz mahrum bırakılmışız!" dediler. ﴾27﴿ Onların en akl-ı selim sahibi olanı, "Ben size ‘Rabbinizi tespih etseydiniz ya! dememiş miydim?" dedi. ﴾28﴿ Onlar, "Rabbimizi tesbih ederiz (yüceltiriz). Şüphesiz biz zalim kimseler imişiz" dediler. ﴾29﴿ Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar. ﴾30﴿ Şöyle dediler: "Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!" ﴾31﴿ "Umulur ki, Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz artık Rabbimizi arzulayanlarız." ﴾32﴿ İşte böyledir azap! Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür; ah bir bilselerdi! ﴾33﴿ Şüphesiz Allah'a k

Trending Videos - 17 May, 2024

RELATED VIDEOS

Recent Search - May 17, 2024